24 Kasım 2009 Salı

Toparlanın Salamonlar

En son Doğukan'ın düğünün de hepimiz olmasa da çoğunluğumuz bir araya gelmiştik. Araya giren kocaman bir yaz, sonbahar telaşından sonra yeni yıla girmeden önce bayram vesilesiyle burada bir araya gelelim istedim...

İslamiyet öncesi Türklerin yeni yılın gelişini 21 Aralık’ın 22 Aralık’a bağlayan gece, bir çeşit çam ağacı olan akgünlük diğer adıyla akçam altında kutladığını biliyor muydunuz?

Nar Moğol kökenli bir kelime olup güneş; tugan, dugan doğan anlamına geliyor ve günün geceye karşı zaferi olan doğan güneş bayramı Türklerin geleneklerinde hayat ağacı etrafında kutlanıyordu. Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’a göre Türklerin tek tanrılı din öncesi inancında yeryüzünün tam ortasında bir akçam ağacı bulunuyor. Buna hayat ağacı diyorlar ve bugün bu ağacı izini kilim, halı ve işlemelerimizde motif olarak görebilirsiniz. Türklerde güneş çok önemli ve bu iki günde gece gündüzle savaşıyor, uzun bir savaştan sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor.

Güneşi geri verdi diye Tanrı Ülgen’e dualar ediyorlar. Duaları tanrıya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar, dallarına o yıl için dileklerini temsilen bantlar bağlıyorlar. Evlerini temizliyor, güzel giysiler giyiyor, ağacın etrafında şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar. Bu mutlu günde aile büyükleri ziyaret ediliyor, aileleri bir araya gelip yiyip içiyorlar.

Güneşin zaferini, yeniden doğuşunu ise Türkler büyük şenliklerle akçam ağacının altında kutluyor. Bu bayram aile ve dostlarla bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır, uğur getiriyor.

Şimdi Salamonlar bundan geri mi kalalım sorarım size? Önümüzdeki bayramda, yeniyıl kutlamalarında nerelerdesiniz, neler yapıyorsunuz yazın bize...